Mehmet Şen
Hayat Pahalılığı ve Ekonomik Tablo Seçmeni Kararsızlığa İtiyor

Türkiye’de ekonominin seyrine bağlı olarak artan hayat pahalılığı, olası bir seçim sürecinde seçmen davranışlarını doğrudan etkileyecek en önemli başlıkların başında geliyor. Ancak siyasi kulislerde asıl dikkat çeken unsur, kararsız seçmen oranındaki ciddi artış olarak öne çıkıyor.

Ekonomik koşulların her geçen gün daha fazla hissedildiği bir ortamda; gıda, kira ve enerji giderlerindeki yükseliş vatandaşın gündeminin ilk sırasına yerleşmiş durumda. Buna rağmen mevcut tablo, seçmenin otomatik olarak bir siyasi partiye yöneldiğini göstermiyor. Aksine, yaşanan ekonomik sıkıntılar birçok seçmeni “bekle-gör” pozisyonuna itiyor.

Siyasi gözlemcilere göre kararsız seçmen kitlesinin büyümesinin temel nedenleri arasında, geçmişte verilen vaatlerin karşılık bulmaması, partiler arasındaki söylem benzerliği ve güven eksikliği yer alıyor. Seçmen, “kim gelirse gelsin ne değişecek?” sorusuna net bir yanıt arıyor.

Bu durum, siyasi partiler açısından da süreci daha hassas hâle getiriyor. Uzmanlar, klasik miting dili ve genel vaatlerin kararsız seçmen üzerinde etkisinin sınırlı kalacağını belirtiyor. Önümüzdeki süreçte partilerin, soyut söylemler yerine somut ekonomik projeler, inandırıcı kadrolar ve günlük hayata dokunan çözümler ile seçmenin karşısına çıkmasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.

Özellikle yerel temasların, birebir vatandaş görüşmelerinin ve saha çalışmalarının önem kazanacağı bu dönemde, kararsız seçmenin eğiliminin seçim sonucunu belirleyecek anahtar unsur olacağı değerlendiriliyor.

Ekonomi merkezli bir seçim atmosferinin şekillenmeye başladığı Türkiye’de, kararsız seçmenin hangi yönde karar vereceği ise önümüzdeki aylarda siyasi dengeleri netleştirecek en kritik başlık olarak görülüyor.

Yayınlanma Tarihi : 2025-12-29 20:09:56
Okunma Sayısı : 78