Yüceer'in "idam ve hadım" tartışmalarına yönelik açıklaması
Sosyal medyada son günlerde sistematik bir şekilde “idam ve hadım” tartışmaları ekseninde şahsım üzerinden, partimizi yıpratmak için mesnetsiz bir linç kampanyası başlatılmıştır.
Çocuk cinsel istismarı üzerinden akıl ve izanla açıklanamayacak bir biçimde şahsıma ve partimize belirli çevreler tarafından saldırılmaktadır.
Öncelikle, ceza elbette suç için vazgeçilmeyecek bir yaptırımdır. Çocuğa cinsel istismar yasalardaki en ağır ceza verilse bile, adaletin sağlanmış olmayacağı aşağılık bir suçtur.
Çocukları istismar edenler, taciz edenler, tecavüzcüler ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Fakat tek başına ceza vermek, sebeplerini ortadan kaldırmadıkça etkili değildir.
İdam, geri dönüşü olmayan bir cezadır. Toplumda idam cezasının cinsel istismarın önüne geçeceği algısı yaratılmak istenmesine karşın yapılan araştırmalar idam cezasının olduğu ülkelerde suç oranlarının azalmadığını net bir şekilde göstermektedir.
Cinsel istismarı “hadım” üzerinden cezalandırmak ise suçu basitleştirmek, suça neden olan sosyokültürel birçok etkeni göz ardı etmektir. Hadım, cinsel arzu ve dürtüleri azaltmaktır; suçlunun düşünce biçimini, zihniyetini ya da saldırganlığını değiştirmemektedir.
Birincil öncelik, uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri yerine getirmek, yasaları eksiksiz uygulamak, suçu ve suçluyu ortaya çıkaran koşulları yok etmek, koruyucu ve önleyici tedbirler almak ve çocuk cinsel istismarını önlemek için samimi ve kararlı bir yaklaşım sergilemek olmalıdır.
Çocuk cinsel istismarının önüne geçemeyen iktidar, cambaza bak misali hadım ve idam tartışmalarını toplumun önüne koyarak kendi yükümlülüklerinden kaçmaktadır.
Dünya’da hiçbir ülke sadece cezaları artırarak suçu önleyememiştir. İdamın uygulandığı ülkeler bugün kadına yönelik şiddet ve çocuk cinsel istismarında başı çeken ülkelerdir.
Bugün idam ve hadım tartışmaları üzerinden bize saldıranlar, suçluluk telaşı içerisindedir.
Bize saldıranlar, çocukları cemaatlerin yurtlarının insafına terk edip cinsel istismara uğradıklarında “bir kereden bir şey olmaz” diyenlerdir.
Sorumluları cezalandırmak yerine, bizdense görmezden gelelim mantığı ve yaratılan cezasızlık kültürü ile Genel Kurul’da aklayan ve tebrik kuyruğuna girenlerdir.
TBMM’de gece yarısı çocuklara cinsel istismarda bulunanları affetmek için utanmadan, sıkılmadan önerge verenlerdir.
“6 yaşında kız çocukları evlenebilir” diyen sapık zihniyeti muteber insan olarak panel panel gezdirenlerdir.
Çocuk evliliklerini meşru kabul eden, kız çocuklarının haklarını yok sayan, istismarın cezasız bırakılmasını isteyen çarpık ve çürümüş bir zihniyetin temsilcileridir.
Biz bu karanlık zihniyete karşı, tek bir çocuğumuzun saçının tek bir teline zarar gelmemesi için mücadelemize devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygılarımla…
Okunma Sayısı : 582