Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

….

Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,

Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Çanakkale’de İtilaf Devletleri’nin “Yenilmez Armada” denilen dünyanın en güçlü donanması, en modern harp silah, araç, gereç ve cephaneyle donatılmış deniz ve kara ordusuna karşı, Türk Ulusu askerlik yeteneğiyle, imanı, cesaret ve azmiyle üstün gelmiştir.

Çanakkale Savaşı, Türk Ulusu’nun bağımsızlık ve hürriyet söz konusu olduğunda ne denli kararlı ve kahraman olduğunun en önemli göstergesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şâyânı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.” diyerek Çanakkale Savaşı’nı kazandıran ruhu ifade etmiştir.

Çanakkale Savaşı’yla Türk Ordusu, Balkan Savaşı’ndan sonra gücünü tekrar yedi düvele göstermiştir. Türk Ulusu, tarihini süsleyen çok sayıdaki zaferlerine, Çanakkale’de, bütün dünyanın gözü önünde bir yenisini daha ekleyerek eski gücünü ve cengaverliğini koruduğunu göstermiştir.

Çanakkale Cephesi'nin Anadolu Halkına verdiği azim, umut ve kararlılık Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini ateşlemiştir. Türk Ulusu, Çanakkale’de kazanılan zaferle, kendisinde mücadele edecek gücü ve inancı bulmuş ve Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Çanakkale Savaşı dünya tarihi açısından da oldukça önemli bir savaştır. Birleşik Filo’nun ağır yenilgiye uğrayıp Boğaz’ı geçemeyişi, İngiltere ve Fransa’nın, siyasi ve askeri prestijini bir hayli sarsmış, bu durum da adı geçen devletlerin sömürgelerinde bağımsızlık ve özgürlük akımlarının doğuşuna ve dolayısıyla dünya siyasi haritasını değiştiren bazı gelişmelere yol açmıştır. Çanakkale Muharebeleri sonrasında yaşanan bunun gibi onlarca sebep dünya tarihinin akışını değiştirmiştir.

Bugün bizlere düşen görev, şehitlerimizin kanlarıyla ıslanan ve emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmek, gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve bu kutsal toprakları bizden sonraki nesillere daha güvenli bir şekilde devretmektir.

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümünde kutsal vatan topraklarını canları pahasına savunarak, bu büyük zaferi milletimize armağan eden, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm kahramanları rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.