8 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından kadınlara ekonomik ve sosyal alanda eşit hakların tanınmasının 1977'de onaylanmasından bu yana, tüm dünyada, bir farkındalık oluşturmak için ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaktadır. Bu gün, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, tartışılması ve bu sorunlara çözüm aranması için önemli bir zemin oluşturmaktadır.

Bizleri eğiten, yetiştiren, ihtiyacımız olduğunda desteğini esirgemeyen, sevgi ve şefkatini karşılıksız veren kadınlarımız, toplumsal refah ve huzurun sağlanmasında her zaman başrolde olmuştur. Kadınlarımız, mutlu olduğu sürece toplumu mutlu etmiştir. Kadınlarımız, umut içindeyse o toplum geleceğe umutla bakmıştır. Bu sebeple kızlarımızın iyi bir eğitim alması, sosyal hayatta etkin olması ve mezuniyeti sonrası elde ettiği liyakate uygun olan çalışma hayatına dahil olmaları temel hedefimizdir.

Nüfusumuzun yarısını teşkil eden, hayatı birlikte paylaştığımız kadınların kalkınma ve refah yolunda sunduğu katkılar da çok değerli ve anlamlıdır. Tarihimizden aldığımız ilhamla kadınların toplumda üstlendikleri yerin daha da güçlenmesi gerektiğine inanıyorum.

"Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh'tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh'ın bir emâneti olarak aldınız." buyruğuna bizleri muhatap kılan bir inancın mensupları olarak, bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğimizin özellikle bilinmesini istiyorum.

Bu vesileyle şehit ve gazilerimizin eş ve anneleri başta olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.