TÜRKİYEYE BİLGE BAŞKAN
TÜRKİYEYE BİLGE BAŞKAN
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Ankarada onbinlerce heyecanı kabına sığmayan teşkilat mensubuyla Cumhurbaşkanı adaylığını ilan etti. manifesto gibi bir konuşma yaparak seçim startı veren Karamollaoğlu; Nefret yerine kardeşlik, kin yerine merhamet ekeceklerini söyledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, konuşmasının başında bütün emekçilerin, bütün çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Şüphesiz ki bu dünyada, alın teriyle kazanılmış helal bir lokmadan daha değerli bir şey yoktur” dedi.
“MÜCADELE HAK YİYENLERLE HAKKI YENENLER ARASINDADIR”
“Demiri demirle dövdüler, biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar, biri aç-biri toktu” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Karamollaoğlu, “Pir Sultan Abdal ve büyük mütefekkir Cemil Meriç’ten ilham alarak şunu söylemek istiyorum; bu ülkedeki mesele; sağcı/solcu meselesi değildir. Muhafazakâr ya da liberal meselesi değildir. Bu ülkedeki mücadele; hak yiyenlerle hakkı yenenler arasındadır. İnşallah 24 Haziran; bayramların bayram gibi kutlandığı, çalışana insanca yaşam koşullarının sağlandığı yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır” diye konuştu.
ADAY OLARAK İLK ÇAĞRIMIZ: TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYALIM
Seçimlerin bir demokrasi yarışı olduğunun altını çizen Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Siyasal partiler birbirlerinin düşmanı değil, rakibidirler. Hepimiz daha iyinin, daha güzelin mücadelesini vereceğiz. Bu yüzden bir çağrıyla başlamak istiyorum, ilk çağrımız şudur: Bu süreçte herkes üslubuna dikkat etsin. Birbirimizi suçlamak, yaftalamak yerine projelerimizi anlatalım. Bu ülke için, bu millet için yapacaklarımızı anlatalım. Öfkeyle, nefretle değil, sağduyu ve nezaketle hareket edelim. İlk günden itibaren söylüyorum; bu ülke için en büyük tehlike kutuplaşmadır. Oy devşirmek için toplumu germek, seçimi savaş gibi göstermek, milli-gayri milli gibi tanımlara girmek bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.”
KARDEŞLİK İÇİN TER AKITACAĞIZ
“Bu yeni dönemde nefret değil, kardeşlik büyüteceğiz. Kin ve öfke değil, merhamet büyüteceğiz. Düşmanlarımızın değil, dostlarımızın sayısını artıracağız. Bu coğrafya hepimizin. Acının tarifi olmaz. Acının ırkı, dili, rengi, bölgesi olmaz. Gazze de bizim, Cizre de bizim. Yitip giden gencecik fidanlar hepimizin geleceği. Bu coğrafyaya barış ve kardeşlik kan dökerek değil, ter dökerek, dil dökerek gelecektir.”
ŞAHISLARIN DEĞİL, İLKELERİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ
“İktidarı değil, bozulan düzeni değiştirmek için uğraşıyoruz. Yoksa sistem aynen devam ettikten sonra Ahmet gitmiş Mehmet gelmiş, A partisi gitmiş B partisi gelmiş bir anlamı olmaz. Bu süreci de kişiler, partiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden yürüteceğiz.”
NEFRET DEĞİL KARDEŞLİK BÜYÜTECEĞİZ
“Bu yeni dönemde nefret değil, kardeşlik büyüteceğiz. Kin ve öfke değil, merhamet büyüteceğiz. Düşmanlarımızın değil, dostlarımızın sayısını artıracağız. Şimdi buradan tüm ülke insanımıza sesleniyoruz. Sadece dilimizle değil, tüm kalbimizle sesleniyoruz. Bu coğrafya hepimizin. Acının tarifi olmaz. Acının ırkı, dili, rengi, bölgesi olmaz. Gazze de bizim, Cizre de bizim. Yitip giden gencecik fidanlar hepimizin geleceği. Bu coğrafyaya barış ve kardeşlik kan dökerek değil, ter dökerek, dil dökerek gelecektir. Bu coğrafyanın ilacı Washington’un, Brüksel’in, Tel Aviv’in değil, Ankara’nın, Bağdat’ın, Şam’ın, Tahran’ın elindedir. Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Fars’ın kardeşliğindedir. Ve elbette biz binlerce yıllık bu kardeşliği yeniden tesis edeceğiz. Bunun için her kapıya gideceğiz. Her eli tutacağız, her yüreğe dokunacağız. Aklımızda, gönlümüzde, dilimizde iyilik ve güzellikten başka bir şey olmadığını göstereceğiz. Sadece oy istemek için değil, kalp kazanmak için gideceğiz. Çünkü biz siyaseti kalbi kırıklar için yapıyoruz. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”
BU, ÜLKENİN DEĞİL, YÖNETENLERİN BECERİKSİZLİĞİDİR
Türkiye’nin zenginliğini ve potansiyelini bir bir sayan Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu kadar imkâna sahip bir ülke; hâlâ borçla ayakta duruyor, hâlâ işsizliği konuşuyor, emeklisi açlık sınırında yaşıyorsa bu o ülkenin değil, o ülkeyi yönetenlerin beceriksizliğidir. Bizim bütün kaynak ve yatırım projelerimiz hazır. Çünkü iktidar; proje hazırlama yeri değil, hazırlanan projeleri hayata geçirme dönemidir. Milletimizin en ufak bir şüphesi olmasın. Saadet Partisi olarak iktidara hazırız. Projelerimiz hazır. Kaynak paketlerimiz hazır. Üretim hamlelerimiz hazır. Türkiye’nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız hazır.”
SAADET PARTİSİ TÜRKİYE’NİN TEMİNATIDIR
Türkiye’nin 24 Haziran’da seçime gittiğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Adaylık konusunda şahsıma gösterdiğiniz ilgi ve teveccüh için sizlere teşekkür ediyorum. İnşallah bu görevi sizin asalet ve nezaketinize uygun bir şekilde yerine getirmeyi Cenab-ı Allah bana nasip eder. Bu süreçte şüphesiz en büyük güvencemiz yine sizlersiniz. Çünkü Saadet Partisi’nde, davasına sımsıkı bağlı, sağlam bir teşkilat var. Saadet Partisi’nde millete hizmet için ibadet aşkıyla çalışan bir kadro var. Belki, Saadet Partisi’nin Hazine’den aldığı trilyonlarca liralık seçim yardımı yok. Kullanacağı devlet uçakları, devlet araçları, devlet imkânları yok. Ama Saadet Partisi’nde inanç var, azim var, bereket var. Vatan söz konusu olduğunda tavizsiz bir gayretle çalışan, fedakârlık abidesi yüz binler var. İşte bu kadro Türkiye’nin güvencesi, Türkiye’nin sigortası, Türkiye’nin teminatıdır” diye konuştu.
ARAŞTIRMALAR VAHAMETİ ORTAYA KOYUYOR
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu bir araştırmayla gözler önüne seren Karamollaoğlu, “Bu araştırmaya göre; insanımızın yüzde 74’ü kendisini uzak hissettikleri partinin taraftarlarından biriyle iş yapmak istemiyor. Yüzde 70’i komşu olmak istemiyor. Yüzde 68’i çocuklarının, çocuklarıyla oynamasını dahi istemiyor. Bu tablo gösteriyor ki; siyasetin de, medyanın da, toplumun da bu seçimdeki ilk görevi bu kutuplaşmayı önlemektir. Partilerimiz, düşüncelerimiz, çözüm yollarımız farklı olsa da hepimiz bu ülkenin insanıyız; dertlerimizi, sıkıntılarımızı birlikte çözeceğiz” dedi.
ŞAHISLARIN DEĞİL, İLKELERİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ
“Biz kişiler üzerinden değil, ilkeler ve prensipler üzerinden siyaset yapıyoruz” diyen Karamollaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidarı değil, bozulan düzeni değiştirmek için uğraşıyoruz. Yoksa sistem aynen devam ettikten sonra Ahmet gitmiş-Mehmet gelmiş, A partisi gitmiş, B partisi gelmiş bir anlamı olmaz. Biz kişilerin değil, sistemin alternatifiyiz. Bu süreci de kişiler, partiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden yürüteceğiz.”
ÇALMAYIZ, ÇALDIRMAYIZ!
Saadet Partisi olarak ilkelerin ve prensiplerinin belli olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Biz; kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset anlayışına sahibiz. Ayrıştırıcı değil, birleştirici; ötekileştirişi değil, uzlaşmacı bir anlayışa sahibiz. Kuvveti değil hakkı üstün tutar, menfaati değil hizmeti esas alırız. Biz planlı ve programlı çalışırız. İşi ehline veririz. Kapımızı herkese açık tutar, partizanlık yapmayız. Emanete ihanet etmeyiz. Çalmayız, çaldırmayız. Kanmayız, kandırmayız” diyerek Saadet Partisi’nin ilkelerini ortaya koydu.
3 YIL İÇİNDE TÜRKİYE’Yİ ŞAHA KALDIRACAĞIZ
Türkiye’yi 3 yıl gibi kısa bir sürede şaha kaldıracaklarının garantisini veren Karamollaoğlu, “Elbette elimizde sihirli bir değnek yok. Bir dokunuşta her şeyi düzelteceğiz demiyoruz. Ama 3 yıl içinde ekonomisi güçlü, halkı müreffeh, barış ve kardeşlik yurdu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. İlk olarak kırılan kalpleri onaracağız. Yıkılan güveni onaracağız. Toplumsal barışı tesis edeceğiz. Çünkü barış olmadan yatırım, yatırım olmadan üretim, üretim olmadan kalkınma olmaz. Beraberinde Türkiye çapında bir yatırım hamlesi başlatacağız. Planlamaya önem vereceğiz. Kaynakları verimli kullanacağız. İsrafı önleyeceğiz. Gösteriş ve şatafat için değil, üreten ve üreterek güçlenen Türkiye için yatırım yapacağız. Böylece tarımdan hayvancılığa, sanayiden yüksek teknolojiye, madencilikten enerjiye Türkiye’nin dört bir yanında kuracağımız tesislerle, büyük bir atılım dönemi başlatacağız” dedi.
5Y’YE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
İktidar olduklarında 5Y’ye aslan izin vermeyeceklerinin sözünü veren Karamollaoğlu, “Huzurlarınızda söz veriyorum, bizim yönetimimizde; yolsuzluğa, yandaşlığa, yalakalığa, yasağa, yağmaya izin verilmeyecek. Garip, gurebanın hakkını yetim hakkı korur gibi koruyacağız. İhalelerde şeffaf, denetlemede son derece titiz olacağız. Çevremizde yalakaların öbekleşmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklı fikir ve düşüncelere itibar edecek, hoşumuza gideni değil hoşumuza gitmese de doğru olanı yapacağız. Çevrenin, tarihin, sahillerin, yeşil alanların talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’yi normalleştireceğiz. OHAL’i kaldıracağız. Şiddete başvurmadığı sürece her tür fikir ve düşüncenin önünü açacağız” dedi.
5A’DAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ
5A’dan da asla taviz vermeyeceklerinin sözünü veren Karamollaoğlu, 5A’yı ise şöyle sıraladı: “Akıl; akıl bir işin sonunu görmektir. Akıl ile hareket etmezseniz 15 günde Şam’da namaz kılacağız der, sonra 15 yılda işin içinden çıkamazsınız. Türkiye’yi tek akıl ile değil, ortak akıl ile yöneteceğiz. Adalet: Suçlu olan kızımız Fatıma da olsa adaletten taviz vermeyeceğiz. Bir kararname ile on binlerce garibanı işinden, evinden, ailesinden eden, ama arkası olanı görmezden gelen anlayışa son vereceğiz. Ahlak: Ahlak bir toplumun mayasıdır. Ahlak ve maneviyat olmadan da bir ülke kalkınamaz. Yönetimde, siyasette ahlakı hâkim kılacağız. Adanmışlık. Asalet. Bu son ikisini anlatmaya gerek yok. Adanmışlık ve asalet nedir görmek isteyen işte bu salona baksın. Çünkü bu salonda; hiçbir makam, hiçbir menfaat beklemeden, bu ülke için gecesini gündüzüne katan adanmış yürekler var. Bütün haksızlıklara, bütün imkânsızlıklara, bütün engellere rağmen asaletinden ve duruşundan taviz vermeyenler var. Şartlar ne olursa olsun yolundan dönmeyenler var.”
YAPTIK YİNE YAPARIZ!
“İyi, güzel söylüyorsunuz da bütün bunları bu kadar kısa sürede nasıl yapacaksınız?” sorusunu kendisine soran Karamollaoğlu, cevabını ise şu ifadelerle sıraladı:
* Biz 15 yıl değil, 11 ayda D-8’leri kuranlarız.
* Biz 11 ayda cumhuriyet tarihinin ilk ve tek denk bütçesini yapanlarız.
* Biz 11 ayda zarar eden bütün KİT’leri kâra geçirenleriz.
* Evet, biz, 15 yıl değil, 15 ay değil, 15 gün değil bir gecede Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapanlarız. Yaptık, yine yaparız.”
5A’DAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Akıl
Adalet
Ahlak
Adanmışlık
Asalet
5Y’YE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
YOLSUZLUĞA
YANDAŞLIĞA
YALAKALIĞA
YASAĞA
YAĞMAYA
Okunma Sayısı : 714