Bugün Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 100. yıl dönümünü kutluyoruz.

19 Mayıs sadece bizim için değil tüm ezilen uluslar için bir dönüm noktasıdır. Birinci Dünya Savaşından çıkmış, yokluklar içindeki bir ulusun emperyalizme karşı verdiği kurtuluş mücadelesi, mazlum uluslar için de bir yol haritası olmuştur.

Kurtuluş Savaşımız, savaş meydanlarındaki zaferlerle son bulmamış, ülkemizin kurucuları, meydanlardaki zaferin sosyal ve ekonomik zaferlerle taçlandırılmasına girişmiştir. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin medeniyet yürüyüşünde belki de en çetin görev, bu onurlu geçmişin mirasçısı, ülkenin geleceği olan gençlere verilmiştir: Daha çok çalışmak ve ülkeyi çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak.

İşte Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerine verdiği önem, böyle bir maziden süzülüp gelir. Şanlı bir geçmişe sahip olan Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı bir geleceğe de sahip olması, eğitimle ve modern dünyanın imkanlarıyla donatılmış bir neslin yetiştirilmesiyle mümkündür. Oysa bugün Türkiye, genç nüfusuna çağın gerektirdiği eğitimi verememekte, üretime koşamamakta, genç nüfusun sağladığı avantajı heba etmektedir.

Ülkemizde genç nüfusta işsizlik oranı son bir yılda 7 puandan fazla artarak yüzde 26,1’e ulaşmıştır. Üniversite mezunu işsizlerimizin sayısı 1 milyon 122 bindir. Türkiye’de her dört gençten biri işsiz, her dört işsizden biri üniversite mezunudur. Diğer taraftan iş bulabilen gençlerin de buldukları işlerde mutlu olduğunu söylemek mümkün değildir. TÜİK verilerine göre mutlu olduğunu söyleyen gençlerin oranı 2016 yılında yüzde 61,3 iken, 2018 yılında yüzde 53,4’e gerilemiştir. Yine gençlerde işten elde ettiği kazançtan memnun olduğunu söyleyenlerin oranı 2016’da yüzde 48,4 iken, 2018’de yüzde 42,0’ye düşmüştür. Tüm bu şartlar altında ülkede umudunu yitiren nitelikli gençler geleceği yurt dışında aramaya başlamış, beyin göçü ülkenin can yakıcı sorunlarından biri haline gelmiştir.

Fakat şartlar ne kadar zorlu olursa olsun, dün olduğu gibi bugün de sorunlar çözümsüz değildir. Öncelikle yapılması gereken, fırsat eşitsizliklerini gidererek çocukların yatağa aç girmeyeceği bir ülkeyi kurmaktır. Gençlerin gelişmiş ülkelerdeki yaşıtlarının yaşam standardına ulaşmasını sağlayacak eğitimi vermektir. Türkiye’nin doğru bir yönetim ve doğru politikalarla, gençlerine her şeyin çok güzel olacağı bir geleceği kurma gücü vardır.

Bu duygu ve düşüncelerle gençlerimizin, Tekirdağlı hemşerilerimin ve ulusumuzun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Spor bayramını kutluyor; sevgi ve saygılar sunuyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum.

Faik Öztrak

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü

Tekirdağ Milletvekili