Ulusumuzun, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, emperyalizme karşı verdiği mücadele, bundan 96 yıl önce Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile büyük bir zaferle taçlanmıştır. Kurtuluş Savaşımız sadece ulusumuz için değil, dünyanın tüm mazlum ulusları için bir meşale olmuş, özgürlüğün ve bağımsızlığın yol haritasını ortaya koymuştur.   

Diğer taraftan, 30 Ağustos modern Türkiye Cumhuriyeti için mücadelenin sonunu değil, yeni bir evreye geçişini ifade etmektedir. Nitekim, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği şekliyle, siyasi ve askerî zaferler diğer alanlardaki zaferlerle tamamlanmadan kalıcı olamazlar. Bu çerçevede 30 Ağustos, milletimizin cephelerde kazandığı savaşın ardından ekonomide, sosyal alanda ve hayatın diğer tüm alanlarında vereceği uygarlık mücadelesinin başlangıcıdır. Bu mücadelede milletimizin pusulası da kuşkusuz Atatürk Devrimleridir.

Dünya Savaşından çıkan, yokluklar içindeki milletimizin bu yeni mücadeledeki hedefi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak olmuştur. Bu hedefe ulaşmak için kat edilmesi gereken yol zorludur. Fakat genç Cumhuriyetin elinde ihtiyacı olan her şey vardır: Vatanı için gerektiğinde canını ortaya koyan bir millet ve bu milletin çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkma kararlılığı. İşte Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde bu değerli hazine yatmaktadır ve dün olduğu gibi bugün de Türkiye’yi aydınlık yarınlara çıkaracak olan bu temeldir. Milletimiz böyle onurlu bir tarihin mirasçısıdır, o halde milletimizi uygarlık rotasından çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle Büyük Zaferin yıldönümünde, Cumhuriyetimizin değerlerinin vazgeçilmez olduğunu bir kez daha tekrarlıyor, Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum. 

 

Faik ÖZTRAK

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü

Tekirdağ Milletvekili