Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde 25 vatandaşımızın canını yitirmesine, 340 yolcunun yaralanmasına yol açan tren kazasının görüldüğü Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma sonucu yeni Bilirkişi Heyeti oluşturulmasına karar verilmiştir. Bu karar; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TCDD Yönetimine danışmanlık yapan akademisyenlerin yer aldığı eski Bilirkişi Heyeti’nin hazırladığı raporun güvenilir ve objektif olmadığını, kamuoyu vicdanında kabul görmediğini de tescillemiştir.  2009-2014 yılları arasında TCDD Genel Müdürlüğü’ne danışmanlık hizmeti vermiş, 2012-2014 tarihlerinde Trakya Demiryolu Hattı’nın yenileme projesi danışmanlığını ve 2017’de Marmaray Projesi Danışmanlığını yapmıştır. Bakanlığa ve TCDD’ye danışmanlık yapan isimlerin objektif rapor hazırlama beklentisini karşılamadığı aşikârdır.

Mahkemenin kararı gereği yeni Bilirkişi Heyeti; Yıldız Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görev yapan ray uzmanlarından seçilecektir.

Yeni Bilirkişi Heyeti’nin; TCDD ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile hiçbir danışmanlık ya da iş ilişkisi olmayan, objektif ve tarafsız hareket edecek uzman akademisyenlerden oluşturulmasını bekliyoruz.

 

Yeni Bilirkişi Heyeti’nin kazaya ilişkin tüm ihmalleri sıralayarak, üst düzey yöneticilerin kazadaki sorumluluğunu ortaya koyan bilimsel bir rapor hazırlamasını talep ediyoruz.  Yeni raporun, Çorlu Tren kazasında yakınlarını kaybeden ailelerin acılarını hafifletmelerine ve yargıya güvenmelerine vesile olmasını umut ediyoruz.

 

Mahkemede; yargılanan sanıkların ifadeleri TCDD’deki ihmallerin ve bilimsellikten uzak yönetim anlayışının itirafı niteliğindedir. Yargılanan sanıklardan Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk, Edirne Kapıkule’den Eskişehir’e kadar 250 köprü ve 2 bin 500 menfezden tek başıma sorumlu olduğunu, işçi ve ustasının olmadığını, eski bilirkişi raporunun demiryolu mevzuatıyla uzaktan yakından ilişkisinin bulunmadığını söylemiştir. Çabuk, kazanın olduğu menfez dâhil 400 menfezde balast tutucu duvar olmadığını daha önce rapor ettiğini, ancak gereğinin yapılmadığını anlatmıştır. 

Yargılanan sanıklardan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt’un ifadeleri de TCDD’deki uzman sıkıntısının itirafıdır.  Kurt, kazaları önleyecek yol bekçisi kadrolarının 2001 yılından itibaren boşaltıldığını belirterek, bu kadroların yeniden dolması için defalarca yazı yazdığını, buna rağmen ek önlemler alınmadığını belirtmiştir. Daha önce bu hatta 9 yol bekçisi olduğunu söyleyen Kurt, yol bekçilerinin önemini anlatmıştır.

Özetle;  Mahkeme’nin yeni Bilirkişi Heyeti’nin oluşturulması için verdiği karar ve sanıkların ifadeleri,  TCDD’nin liyakatli ve ehil kadrolarca yönetilemediğini, raylarda can ve mal güvenliğini sağlayacak uzman kadroların bulunmadığını tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.  Bu çerçevede tespitlerimizi şöyle sıralayabiliriz:

TCDD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında koordineli çalışacak ve anlık yağışları değerlendirecek personel ya da birim bulunmamaktadır.  Meteorolojik tablo ile ray güvenliği arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu koordinasyonu sağlamaktan birinci derecede sorumlu makam; TCDD Yönetimi’dir.

Türkiye’de şu anda 39 tane yol geçit kontrol memuru (yol bekçisi) görev yapmaktadır. Ülkemizin 11 bin 394 km konvansiyonel demiryolu ağına sahip olduğu düşünüldüğünde 1200 civarında yol bekçisine ihtiyaç bulunmaktadır.  Bir yol bekçisinin (yol ve geçit kontrol memuru) günde yaklaşık 10 km gidip 10 km geleceğini düşünürsek, Türkiye’deki yol bekçisi sayısının 1200 civarında olması gerekmektedir. Çorlu’daki trafik kazasının olduğu 138 kilometrelik mıntıkada en az 5 yol bekçisinin bulunması gerekirdi.  Tek bir hat bakım memurunun çok geniş bir alanı kontrol etmesi mümkün değildir.

 

TCDD Yönetimi’nin bir an önce personel kadrolarını yenileyerek, tren kazalarını önleyecek “yol bekçiliği” sistemini yeniden devreye sokması ve kuruma uzman kadroları bir an önce kazandırması gerekmektedir.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmada; Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na bilirkişiler ilgili yürütülen bir soruşturma olup olmadığının, varsa hangi aşamada olup olmadığının sorulmasına; personelin hazırladığı denetim raporları ile ilgili işlem yapılıp yapılmadığının TCDD Genel Müdürlüğü'ne sorulmasına; Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na tefrikle ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına;- TCDD’den acil eylem planının olup olmadığının sorulmasına karar verilmiştir.

10 Aralık 2019 günü yapılacak yeni duruşmaya kadar tüm gelişmelerin takipçisi olacağımı kamuoyuna saygı ile duyururum.