Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da toprak yitirmesi ile Trakya Bölgesi’ndeki Türkler büyük bedeller ödemiştir. Osmanlı Devleti, 1. Balkanlar Savaşı’nda Batı Trakya’nın tümü ile Doğu Trakya’nın bir bölümünü kaybetmiştir. Bulgarlarca işgal edilen Tekirdağ, büyük mücadelelerle özgürlüğüne kavuşturulmuştur.

1918 yılında Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından bu kez Yunanlılarca işgal edilen Trakya’da Kuvayı Milliye ile destanlar yazılarak bağımsızlık ve özgürlük savaşı başlatılmıştır. Batı Trakya Kuvayı Milliyesi’nin amansız mücadelesi sayesinde bölgedeki Yunanlılar Trakya’daki 6 tümenini Anadolu’ya gönderememiştir.

Trakya'nın bağımsızlık savaşını yöneten Trakya ve Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin kurduğu çeteler, Büyük Zafer’e kadar faaliyetlerine devam etmiştir.

Yurtsever Tekirdağlı şairimiz Namık Kemal’in “Biz o yüce yaradılışlı milletiz ki/Hamiyet meydanında ayaklar altında toprak olmaktan bize ölüm daha iyi gelir” mısrası ile özetlenen direnişler, adım adım özgürlük getirmiştir. 1 Kasım’da Çorlu, Saray ve Ergene ilçelerimiz düşman işgalinden kurtarılarak Türk yönetimine geçmiştir.

Tekirdağ ve Trakya Milli Mücadelesi’nde emeği geçenleri, ebediyete intikal eden tüm kahraman şehitlerimizi, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve şükranla anıyorum, ruhları şad olsun.

Atatürk’ün yakın tarihimizi anlatarak ulusumuza uyarılarını içeren NUTUK, bugün her zamankinden daha dikkatle okunması gereken bir rehber niteliğindedir. Atatürk ve onun harekete geçirdiği Kuvayı Milliye ruhu her zaman yol göstericimiz olmaya devam edecektir. Cumhuriyet’in akıl ve bilimi esas alan kurucu değerlerine sadakat, bu toplumun tek kurtuluş reçetesidir.

 

 

Dr. İlhami Özcan AYGUN

CHP Tekirdağ Milletvekili