Buğdayda kendi kendine yeten bir ülke olan Türkiye, AK Parti iktidarında yabancı ellere muhtaç hale geldi. Geçtiğimiz yıllarda Rusya’dan buğday ithal ederken, 2018-2019 döneminde bizi çok daha zor günler bekliyor. Bu yıl iklim değişikliği nedeniyle buğday rekoltesi düştü. Buğdayda çimleme başladı. Kaliteli buğday bulmakta zorlanacağız. Ekmeğe zam kaçınılmaz görünüyor.

Çiftçinin, üreticinin sesini duyan, mutfaktaki tüketicinin cebini düşen bir isim olarak 27. Dönemde Parlamento’ya girdim. Tarımsal politikalardaki sıkıntıları ortaya koyarak çözüm yollarını açmak birinci görevim olacaktır.

 

Ekim Alanları Daraldı İklim Değişikliği Buğdayı Vurdu

Türkiye'de 2017 yılında 21 milyon 500 bin ton buğday rekoltesi oluşmuş iken TÜİK verilerine göre 2018 yılında ülke genelinde 20 milyon-20 milyon 500 bin ton arasında rekolte beklenmektedir. Oysa TÜİK rakamları da gerçeği yansıtmamaktadır! Gerçekler, gizlenmektedir.

BUĞDAY BAŞAKTA ÇİMLENİYOR!

İç Anadolu Bölgesi'ne zamanında beklenen yağışın düşmemesi, Trakya’da aşırı yağışın ardından başlayan kuraklık, hasat zamanı da yoğun yağmurlarla birlikte ortaya çıkan iklim değişikliği, buğdayı vurmuştur! Ne yazık ki Trakya’da buğday başakta çimlenmeye başlamıştır. Tohum ekme zamanı gerçekleşen aşırı yağışlar veya yağışların mevsiminde düşmemesi sonucu meydana gelen kuraklık üründe 'kök hastalığı' ortaya çıkarmıştır. Kök hastalığı Edirne'de üründe yüzde 50'ye varan kayıp yaşatırken, Tekirdağ'daki aşırı yağışlar nedeniyle de üreticiler zamanında hasat yapmak için tarlalara girememiştir. Bölgede 1 milyon 750 bin dekar alanın büyük bölümünde görülen hastalık ve zamanında hasat yapılamamasından kaynaklı sıkıntılar yaşanmaktadır. Edirne'de de kuraklık ve ardından gelen yağışlar tarlalarda derin çatlaklar oluştururken, halen toprağın yaş olması nedeniyle tarlasına giremeyen üreticiler bulunmaktadır.

Yani rekoltenin bu rakamların çok daha altında seyredeceği aşikârdır. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Trakya’da kuru alanda verimler aldığımız duyumlara göre dekarda 100 kg kadar düşmüştür.

Rekolte düşüşündeki diğer neden ise geçtiğimiz yıla oranla ekili alanlarda yaşanan yüzde 8-10 arası daralmadır. Nitekim; girdi fiyatlarına rağmen açıklanan buğday fiyatlarının az olması çiftçinin buğday ekiminden vazgeçmesine neden olmaktadır.

Bu yıl ise buğdayın ton fiyatı 1050 TL olarak belirlenmiştir. Ancak birçok çiftçi düşük kalite sebebiyle bu rakamları da göremeyecektir.

Son dönemde yaşanan mevsim normalleri dışındaki yağışlar buğdayda rutubetin artmasına, hasadın zorlaşmasına ve kalitenin düşmesine yol açmıştır.

Toprak Mahsulleri Ofisi protein ve kalite bazlı alım yaptığından, kalitedeki zayıflama kaçınılmaz olarak fiyatlara yansıyacaktır.  Bu durum ekonomik anlamda darda olan çiftçi gelirini olumsuz yönde etkileyecek ve özellikle ekmek ve makarna üretimine yönelik kaliteli buğday ihtiyacını ortaya çıkaracaktır.

 

TÜKETİCİ EKMEK YERKEN DE DÜŞÜNECEK!

Artan girdi maliyetleri, buğdayda düşen verimlilik ve kalite; çiftçiyi üretimden çekilmeye sebep olmaktadır. Bu da ülkemizin buğdayda ithalata devam edeceği sonucunu doğurmaktadır.

Tüm bu gelişmeler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki gramajı düşen ekmeğe zam gelmesi kaçınılmaz bir hal alacak ve mutfağa ateş düşecektir. Et, soğan, patatesten sonra vatandaş ekmek yerken de kara kara düşünecek gibi görünüyor!

Yeni Bakan; acil olarak tarımın sorunlarına el atmak, çiftçimizin maliyetlerini düşürmek için gereken önlemleri almak zorundadır. Olan vatandaşımıza olmaktadır!