Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında eğitimin önemi; okuma-yazma seferberliği ve dünya edebiyatının büyük eserlerinin çevrilerek dilimize kazandırılması ile ortaya konmuştur. Türk aydınlanma dönemine tanıklık eden bu süreçte, kütüphanelere ayrı bir önem verilerek, kütüphanecilik geliştirilmiştir.

 

2019 yılında aynı aydınlanmacı anlayışla yerel ve ulusal çapta kütüphane sayılarımızı arttırmak, “halk kütüphaneciliğini” ve “kitap okumayı” teşvik etmek, kuşkusuz Türk kalkınma sürecinin lokomotifi olacaktır. Çünkü 21. Yüzyıl, bilgiyi elinde bulunduranların güçlü olduğu bir çağdır.  Bilgiye erişmek için okumak zorunludur. Bu anlamda 55. Kütüphane Haftası’nın “Sürdürülebilir Kalkınmada Kütüphanelerin Rolü” temasıyla kutlanması yerinde olmuştur.

 

  Çocuklarımızı internet kafelerden kurtararak, kütüphanelere yönlendirdiğimiz bir süreci başlatmak zorundayız. Toplumsal farkındalığın arttırılması için kurumlar arası işbirliği de büyük önem kazanmaktadır. Yerelde, valilikler ile belediyelerin işbirliği içinde çalışarak, kütüphaneleri çoğaltması ve kütüphaneciliği teşvik etmesi gerekmektedir.

 

55. Kütüphaneler Haftası’nın okumanın sürdürülebilir kalkınmadaki önemini hatırlatmasını dilerim.