Çoklu Baro Sistemi Ve Baro Başkanlarının Ankara’ya Girişinin Engellenmesi Hakkında Basın Açıklaması:

 

Son günlerde kamuoyuna yansıyan, Baroların yapısının yasal düzenleme ile değiştirilme isteğini  ve akabinde Türkiye’nin birçok ilinden Baro Başkanları’nın katıldığı ‘‘SAVUNMA YÜRÜYÜŞÜ’’ sırasında yaşanan olayları ve Baro Başkanlarının Ankara’ya girişlerinin engellenmesini üzüntü ile takip etmekteyiz.

 

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı ayağının üç ana unsurundan biri savunma makamı olup savunmanın örgütlendiği yer barolardır. Çoklu baro sistemi ortaya çıktığı takdirde  avukatların siyasi düşüncesine, etnik kimliğine ve mezhebine göre baroların kurulması söz konusu olacaktır.

 

Siyasi düşünce,etnik kimlik, dini inanç vb ayrımlara göre kurulacak baroların adaleti sağlaması mümkün değildir. Vatandaşlarımızın adalete olan güvenini halihazırda sorguladığı  dönemde  çoklu baro sistemi bir de ‘VATANDAŞI TEMSİL EDEN AVUKATIN HANGİ BAROYA MENSUP OLDUĞU’ ‘MENSUP OLDUĞU BARONUN  HANGİ PARTİYE-ETNİK KÖKENE YA DA İNANCA YAKIN OLDUĞU’ gibi hukukun üstünlüğünü zedeleyen düşünceleri meydana getirecektir.

 

Savunma makamı yani avukatlar vatandaşın mahkemelerdeki sesidir. Savunmanın güçsüzleştirilmesi, vatandaşın yürütme ve yargı organları karşısında sesinin kesilmesidir. Çoklu baro sistemi, savunmanın siyasileşmesi anlamına gelmektedir. Hukuk devletlerinde hukuk siyasetten üstün ve bağımsızdır. Siyasetin karıştığı hukuk sistemlerinde hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku ortaya çıkacaktır. Bu sebeplerle çoklu baro sisteminin, yargının tek bağımsız ayağı olan savunma makamını da siyasetin etkisi altına alacağı aşikardır.

Türkiye’nin dört bir yanından yürüyüşe katılan Baro Başkanları’nın Ankara’ya girişlerinin engellenmesi Anayasa’mıza aykırılık teşkil etmektedir.  Anayasa’nın 34. Maddesinde düzenlenmiş olan ‘‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’’ çerçevesinde davranan avukatlara gösterilen tavrın kabulü mümkün değildir. Avukatlara karşı gösterilen bu tutumun ne demokratik bir devletin gereklerine ne de hukuka uygunluğu bulunmamaktadır.

 

Unutulmamalıdır ki; Savunma makamı bağımsızdır ve bağımsız kalmalıdır. Adalet ancak bağımsız bir savunma ile mümkündür ve adalet birgün herkese lazım olacaktır..

 

                                                                                 AVUKAT AHMET CAN UÇAR

                                                                                      GELECEK PARTİSİ

                                                                           SEÇİM VE HUKUK İŞLERİ BAŞKANI