Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Basın Bayramı ve Sansürün kaldırılışı ile ilgili bir mesaj yayınladı. Yazılı açıklamasında Demokrasi ve Basın Özgürlüğü Vurgusu yapan Aygun; ‘’24 Temmuz Basın Bayramı ve Basından Sansürün Kaldırılışının 110. yıldönümünde, medyanın içinde bulunduğu tablo, ülkemiz demokrasisi açısından üzüntü vericidir. Özgür basın, demokrasinin kilit taşıdır. Demokrasinin dördüncü gücü olan medya, bugün Türkiye’de baskı, tehdit, kapatma ve ceza davaları ile zapturapt altına alınmak istenmektedir.’’ İfadelerini kullandı.

İşte CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un 24 Temmuz Basın’da sansürün kaldırılışı ile ilgili mesajı;

Medya, kamu adına hükümeti denetleyen güç olduğu için “eleştirel ve sorgulayıcı” olmak zorundadır. Ne var ki AKP dönemin yaratılan havuz medyası ile “yandaş medya” “yandaş gazeteci” anlayışına geçilmiş, gerçeklerin üstü hükümet çıkarları için örtbas edilmeye başlanmıştır. Bugün medyanın büyük bölümü, hükümetin güdümü altındadır. Yeni Cumhurbaşkanı kararnamesi ile TRT yayınlarındaki tarafsızlık ilkesinin kaldırılması da ülkemiz medyasının içinde bulunduğu hazin tablonun özetidir. Vatandaşın vergileri ile beslenen TRT, adeta Cumhurbaşkanlığı’nın yaygın organına dönüştürülmüştür.

Gerçekleri yazmak isteyen gazetecilere büyük baskılar uygulanmaktadır. Gazetelere TMSF el koymaktadır. Ya da kapanmakta, el değiştirmektedir. Bugün maalesef 144 gazeteci tutukludur, 12 bin gazeteci işsizdir. Türkiye, gazetecilerin tutuklu olduğu ülkeler sıralamasında Çin’i bile geride bırakarak birinci sıradadır.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2017 Basın Özgürlüğü Raporu’nda 188 ülke arasında 155. sırada isek tablo çok vahimdir. Türkiye, maalesef Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2018 yılı Şubat ayı raporuna göre, 180 ülke içinde 81. sıraya gerilemiştir. Yolsuzlukların katlanarak yaşandığı ama bunların gazeteciler tarafından dile getirilmediği bir ülkede, ne hukukun üstünlüğünden ne adaletten ne demokrasiden bahsetmek mümkündür!

Zaten Uluslararası Af Örgütü’nün 2017/2018 Raporu’na göre Türkiye hukuk devleti olma niteliğini yitirmiş, keyfi ve cezalandırma amaçlı tutuklamalar ile adil olmayan yargılama yapan ülkeler arasına girmiştir. Gazeteci kökenli milletvekillerimiz içerdedir. Yeniden milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazanmasına karşın İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun cezaevinde tutulması, kabul edilir değildir. PM Üyemiz ve 26. Dönem Vekilimiz Eren Erdem; FETÖ ile mücadele konusunda birçok kitapları olmasına karşın, üye olmamakla birlikte bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlamasıyla tutuklanmıştır.

 

KARİKATÜR CEZASI

 

Yazılı ve görsel meydanın yanı sıra sosyal medyada da iktidarla aynı görüşte olmayan tüm kesimlere dönük başlatılan cadı avı, hukuk ve demokrasiyi işlemez hale getirmektedir. Eleştiriye ve mizaha hoşgörü, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Karikatüre bile tahammül edemeyen ülkelerde demokrasiden bahsedilemez. Nitekim 4 ODTÜ'lü öğrencimiz “Tayyipler Alemi” karikatürünü paylaştığı için tutuklanmış; öğrencilere ve fikir özgürlüğüne sahip çıkmak için bu karikatürü twitter hesabından paylaşan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve benimle birlikte 72 vekil arkadaşıma Cumhurbaşkanı’na hakaretten soruşturma başlatılmıştır. Vekillere yönelik soruşturma üzerinden vatandaşlara gözdağı verilmektedir.

 

Medya özgür olmadan Türkiye özgür olamaz! Baskı ve sansürün olmadığı, demokratik hukuk devletinin işletildiği bir Türkiye özlemiyle 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutlarım.