2023-2024 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLARKEN…
Günün sosyo-ekonomik şartlarında payına cefadan gayrısı düşemeyen fedakar velilerimiz,
Büyüklerin bütün dert ve endişelerinden vareste olmaları gerekirken bedelini herkesten önce ve ağır, derin bir yoksunlukla ödemek durumunda kalan sevgili öğrenciler,
Ve sesimizin onlara ulaşabilmesini sağlayan, bir kısmı anne-baba olarak, bir kısmı da hali hazırda öğrenci olarak, mevzu bahis bütün sorunları, günlük hayatlarında kendileri de iliklerine kadar hisseden değerli basın mensupları,
Gönül, her ne kadar, milyonlarca çocuk ve gencimizin “yeni hayatının ilk günü” de olan böyle bir dönemeçte, ilköğretimdeki minik yüreklere umut tohumları saçmak, orta ve yüksek öğretimdeki gençlere ise umutlarını yeşertecek somut müjdeler verebilmeyi istese de, ülkemizin normali haline getirilmeye çalışılan ağır ekonomik koşullar ve liyakatsiz kadrolar eliyle günden güne, her alanda kökleştirilen yozlaşma buna imkan vermiyor.
O milyonlarca çocuk ve gencin hiç de azımsanmayacak bölümünün okula “aç” gitmek ve bu açlığın sonucu olan sağlık sorunlarıyla öğrenme güçlüklerine maruz kalacacağını biliyorken…
O milyonlarca çocuk ve gencin hiç de azımsanmayacak bölümünün, bir zamanlar “bayram” gibi beklenen o ilk okul gününe ikinci el kıyafetler, ikinci el araç-gereçlerle, boynu bükük, mahzun başlayacağını biliyorken…
Bazı çocuk ve gençlerin, o milyonlarca çocuk ve gencin arasında olamayacağını, maksadını aşan yaklaşımlarla “açık öğretim”in örgün öğretimin içini boşaltan bir işleve büründürülmesi sonucu, onların, sözde “açık öğretim öğrencisi” özde “çocuk işçi” olarak boylarından da, yaşlarından da büyük yüklerin altına sokulduklarını biliyorken…
Keza, aslında çok önemli ve de gerekli olan mesleki eğitim, birçok yerde bağlamından koparılarak “çocuk işçiliği”nin kılıfı yapılıyorken..
Yaşadıklarından öğrendiği hiçbir şey bulunmayan bir ibretsizlik odağına dönüşen iktidarın aynı hatalarda ısrarı sonucu yüzbinlerce öğrencininin, burs ihtiyacı, yurt ihtiyacı gibi nedenlerle, dini, devlet içinde kendi iktidar alanlarını oluşturmak üzere örgütlenen yapılara teslim edildiğini görüyorken…
Bırakın özel okullar ile devlet okullarını, devlet okulları arasında bile ile, ilçeye, semte, mahalleye göre oluşmuş çok derin uçurumları, aynı mahalledeki iki devlet okulundan birinde çocuklar 30-35 kişilik sınıflarda okurken, diğerinde 15 kişilik sınıflarda okuduğunu; bir ilçede sınıf mevcudu 50’yi zorlarken, bir başkasında 20’nin zor bulunduğunu görüyorken…
İkili öğretim veya taşımalı eğitim mağduru çocukların çilesini, ailelerinin kalp çarpıntısını görüyorken…
Pandemiyle başlayan, depremle ağırlaşan “eğitimden kopuş” tablosunu, kopmamakta direnen çocuklarımızdaysa sürdürülebilir olmayan koşullar dolayısıyla oluşan ve telafisi için hiçbir şey yapılmayan öğrenme kayıplarını görüyorken…
Bölen, ayıran, ayrıştıran politikalar ve ücretlerle, özlük haklarında beliren dengesizlikler yüzünden meslek barışları da tehdit altında olan öğretmenlerimizin mutsuzluğu ve huzursuzluğu aşikarken…
Okullarımıza, çocuklarımızı “çocuk” yahut “öğrenci” olarak değil “kız” ve “erkek” olarak gören sapkın bakışların gölgesi düşmüşken..
Çocuklarımız, eğitim alanının ve okullarının dışından, formasyonu bulunmayan ayrıca da eğitim sistemine dahil edilmeleri Anayasal ilkelere aykırı olan kimi yapı ve şahısların “rehberliğine(!)” terk edilmeye çalışılırken…
Velhasıl bu “kaygıname”yi sayfalar hatta ciltler dolusu uzatmak mümkünken, “-mış gibi” bir pembe tablo çizmek mümkün olmuyor…
Bu ahval ve şerait altında, bütün umudumuz gençlikte…
Bu zorluklar sizi bezdirmesin yüksek hedeflerinizi bilesin çocuklar…
Sizler, yoktan var olmayı defaatle başarmış ataların torunlarısınız; en değerli mirasınız, kendi hür ve müreffeh geleceğinizi, yine kendi azim ve kararlılığınızla yazacak kodlarınız…
Size söz veriyoruz; biz de, aynı mirastan kaynaklanan inançla, sizinle birlikte, sizi o geleceğe taşıyana kadar yılmadan çalışacağız….
Hepinize, Anayasal hakkınız olan eğitimde fırsat eşitliği diliyorum.
Selcan Taşçı Hamşıoğlu
iYİ PARTİ TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ
Sayın Basın Mensupları, Değerli Kamuoyu
Okunma Sayısı : 396